
Hedonik Adaptasyon
Sahip olmayı çok istediÄŸiniz bir ÅŸeyi elde ettikten sonra hissettiÄŸiniz mutluluk, sevinç zamanla hiç azaldı mı? veya üzücü, zorlayıcı bir olay sonrasında olumsuz duygularınız giderek etkisini yitirdi mi? Eminim, cevabınız evet’tir.
Bu tür durumlarda, zorluklara alıştığımızı veya istediÄŸimizi elde edince hevesimizin kaçtığını düÅŸünmüÅŸ olabiliriz.
Psikolojide bu olguya “Hedonik Adaptasyon” deniyor. (Philip Brickman ve Donald T. Campbell – 1971).
Bu kavram, yaÅŸadığımız mutluluk veya üzüntü durumlarının, belli bir zaman sonra etkisini yitirerek, kiÅŸinin eski mutluluk seviyesine geri döndüÄŸünü anlatmak için kullanılıyor.
Piyangoda büyük ikramiyeyi kazanan ve bir kaza sonucu felç geçiren 2 grup arasında yapılan araÅŸtırma neticesinde, iki grubun mutluluk seviyelerinin, 3 ay gibi bir süre sonunda, ÅŸaşırtıcı bir ÅŸekilde benzer seviyelere geldiÄŸi görülüyor.
Yani başımıza iyi veya kötü ne gelirse gelsin, belli bir zaman sonra duruma uyum saÄŸlayıp, alışkın olduÄŸumuz mutluluk seviyesine geri dönüyoruz.
Ä°nsanoÄŸlunu diÄŸer canlı türlerinden ayıran, uyum(adaptasyon) becerisi yeteneÄŸi burada da kendisini gösteriyor. DeÄŸiÅŸen koÅŸullara, bir süre sonra alışıyoruz.
O zaman, mutluluk peÅŸinde koÅŸmak veya acıdan kaçınmaya çalışmak beyhude bir çaba gibi görünmüyor mu?
DiÄŸer bir soru, “Başımıza ne gelirse gelsin, bir süre sonra geri döndüÄŸümüz temel mutluluk seviyesi tam olarak neresi?” Olabilir.
Bu mutluluk seviyesi, kiÅŸiye özel ve doÄŸuÅŸtan geliyor. Mizaç olarak da söylenebilir. Yani herkes, en mutlu ve en mutsuz noktaları arasındaki kendine özgü, o aralık arasında gidip geliyor. AraÅŸtırmalara göre, mizacımız mutluluk durumumuzun %50’sini oluÅŸturuyor. MutluluÄŸun geriye kalan %10’u dış etkenler, kalan %40’ı ise düÅŸüncülerimiz ve eylemlerimize baÄŸlı.
Sanılanın aksine, para, hastalık, ölüm, baÅŸarı gibi dış etkenlerin mutluluk seviyemize olan etkisi oldukça sınırlı.
Etki edebileceÄŸimiz kısım, düÅŸünce ve eylemlerimizi kapsayan, sadece %40’lık dilim.
Mutlu olma veya acıdan kaçınma çabası yerine, her ÅŸeyin geçici olduÄŸunu akılda tutarak, %40’lık dilime odaklanmak, düÅŸüncülerimiz ve eylemlerimiz üzerinde çalışmak en makul yol gibi görünüyor.
Bu yazı vesilesiyle, günümüzdeki acı ve mutluluk kavramlarını farklı açılardan inceleyen, Palyatif Toplum (Byung-Chul Han) kitabını öneririm.